Batı dünyasında buluşma genç erkek ve kadınların özgüvenlerinin ölüm alanı haline gelmiştir. Bir kıza ilk buluşma teklifinde bulunmak erkekler için ürkütücü bir durum olabilir ve eğer bu kişi hayallerinizdeki kadınsa felç geçirecek gibi bile hissedebilirsiniz. İlk adımı atmayı nasıl sağlardınız?
Bir arkadaşınızı sizin adınıza sorması için gönderebilirsiniz ama bu yaklaşım ergenlikten sonra çok nadir işe yarar. Kibar olup etrafında dolanabilirsiniz ama çok oyalanırsanız bu defa da cesur başka bir adamın gelip gerçek aşkınızı alma riski ortaya çıkar. En iyi, en özgüvenli yol sahici olmak ve kararlılıkla hareket etmektir. Ama telefon açmayı ya da onun gözlerinin içine bakıp teklifinizi sunmayı nasıl sağlayacaksınız?
Bu zorlu iş erkekler için evrenseldir ki bireysel güç gurusu Anthony Robbins hafta sonu seminerlerinde buluşma dersleri vermektedir. Bu dersler hem acımasız hem de komiktir. Bu derslerden biri dinleyicilerden silik bir adam olan Simon’un, yine dinleyicilerden güzel, modaya uygun giyinmiş bir kadın olan Sarah’ya kendisiyle bir içki içmesi için sahnede teklifte bulunmasıyla doruğa ulaştı. Bu yeterince zorlu değilmiş gibi Robbins, Sarah’yı teklifi reddetmekle ve her defasında daha şiddetli cevaplar vermekle görevlendirdi.
Simon’a ise cevaba bakmaksızın teklifte bulunmaya devam etmesi söylenmişti ve o da sonuca bakmaksızın bir dizi teklifte bulunmaya kendini adadı. Sonuç tahmin edilebileceği gibi çok gülünçtü ve ilk üç ya da dört ret cevabından sonra Sarah söylenebilecek hakaretleri tüketmişti. Bu noktada Simon da oyundan hoşlanmaya, yaklaşımlarını çeşitlendirmeye, dinleyicilere yan bakışlar atıp jestler sergilemeye başladı. Artık geri çevirmeleri anlamsızlaştırıyordu ve cevaplar karşısında kendini hatalı ya da zarar görmüş hissetmiyordu. Bu elbette sadece bir alıştırma, gerçek hayatta Simon tacizden suçlanacakken şimdi ceza almayacağı için bütün gece ona çıkma teklifi etmeye devam edebilirdi.
Fakat olağanüstü olan şey, Sarah da artık reddetmelerinin hakkında aslında hiçbir şey bilmediği Simon’la alakalı olmadığını anlamaya başlamıştı. Tamamen ona verilen komutla hareket ediyordu. Bu durumdan korkmayı reddetmesi bile ona çekici geliyordu ve sıradan görünüşüne rağmen Simon hakkında biraz meraklanmıştı. Simon artık dinleyiciler arasından rastgele seçilmiş bir yüz değildi, kurguya rağmen ortaya çıkan bir kişiliği vardı ve bu hayal edilebilir en kötü koşullarda bile ikisi arasında bir ilişki oluşuyordu. Hayat budur, insanlar böyle çalışır ve biraz sonra Sarah ve Simon kahve içerken birlikte paylaştıkları tecrübe hakkında sohbet ederken görülebilirler.
Bütün bunların gösterdiği önemli nokta amaca bağlı ve sonuca aldırmadan hareket etmenin size en zor koşullarda bile güç sağlayacak kuvvetli bir strateji olduğudur. Ben (Brinley) de bu stratejiyi önerildiği gibi hayallerimdeki kadın üzerinde uyguladım ve ilk buluşmayı elde etmem altı ayımı aldı. Gerçi buna değdi; çünkü şimdi iki kızımızı büyütüyoruz ve yakında on beşinci yıldönümümüzü kutluyor olacağız.