Size büyük miktarda para bırakmış varlıklı bir ailenin çocuğu değilseniz kişisel ve finansal hedeflerinizi gerçekleştirmek için para biriktirmeniz gerekmekte. Çalışma hayatınızın başlarında para biriktirmek elbette zor olabilir. Aşırı yüksek bir geliriniz olmasa da hâlâ hayatınızı yaşayabilir ve ihtiyacınız olan ürünleri (araba veya mobilya gibi) satın alabilirsiniz.
Çalışmaya yeni başladığınızda maaşınız muhtemelen düşük olacaktır ve sabit giderlerden (kira/ev kredisi, yemek, sigorta ve benzeri) sonra bırakın para biriktirmeyi, eğlence ve keyfi harcamalar için paranız kalmayabilir. Fakat unutmayın ki varlıklı olmak ne kadar kazandığınızla değil, ne kadar harcadığınız ve hâliyle ne kadar biriktirebildiğiniz ile ilgilidir. Birçok varlıklı insan yüksek maaşları sayesinde değil, disiplinli birikimleri ve zamanla yaptıkları yatırımlarla varlıklı hâle gelmiştir.
İnsanlar genelde finansal alışkanlıklarını genç yaşlarda edinirler. Çocukluk dönemi boyunca birçok insan hem evde ailelerinden ve kardeşlerinden hem de okulda ve arkadaşlarıylayken birçok öğüt ve mesaja maruz kalır. “Yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretemezsin.” sözünün haklılık payı vardır, en azından dört ayaklı arkadaşlarımız için; fakat buna rağmen bu sözü tamamen doğru kabul edebilmek için biraz düzenlemeye ihtiyaç vardır. Doğrusu “Yaşlı bir köpeğe yeni numaralar öğretmek zordur, fakat ne kadar zor olduğu köpeğe bağlıdır.” şeklinde olmalıdır.
Deneyimlerim bana aynı durumun insanlar, finansal alışkanlıkları ve karar alımları için de geçerli olduğunu gösterdi. Birçok insan için para harcamak, para kazanmaktan çok daha kolay ve eğlencelidir. Tabii ki para harcayabilirsiniz ve harcamalısınız da, fakat dikkatsizce para harcamakla mantıklı bir şekilde harcamak arasında dünya kadar fark vardır.
Önceleri iyi bir birikimci olmasanız da size nasıl para biriktireceğinizi göstereceğim. Hatta birikim yapma konusunda iyi olduğunuzu düşünseniz bile daha fazla birikim ve daha az harcama yapabilmenizi sağlayacak bazı tüyoları ve ipuçlarını sizinle paylaşacağım:
✓ Gelirinize uygun bir şekilde yaşayın. Çok fazla harcamak göreli bir problemdir. Yılda 30.000 lira harcıyorsanız ve yıllık geliriniz 40.000 lira ise iyi bir durumdasınızdır ve gelirinizin kayda değer bir kısmını biriktirebilirsiniz. Fakat yıllık geliriniz sadece 25.000 lira ise ve yılda 30.000 lira harcıyorsanız bu borç biriktirdiğiniz veya yaşam tarzınızı finanse etmek için yatırımlarınızdan harcadığınız anlamına gelir.
Finansal hedeflerinizi gerçekleştirmeye çalışırken güvenli bir şekilde ne kadar harcayabileceğiniz hedeflerinizin ne olduğuna ve finansal olarak ne durumda olduğunuza bağlıdır. Yıllık brüt gelirinizin (vergi ödenmemiş gelirinizin) en az yüzde 5’ini biriktiriyor olmalısınız, ideali ise yüzde 10’unu biriktirmenizdir.
✓ En iyi fayda sağlayabileceğiniz ürünleri/hizmetleri araştırın: “Ne kadar ekmek o kadar köfte.” deyimi sadece tembel bir alışverişçinin mazeretidir. Gerçek ise aynı ürünün daha kalitelisini ve ucuzunu bulabileceğinizdir.
Diğer taraftan aldığınız ürüne yüksek bir fiyat ödemeniz o ürünün çok kaliteli olduğu anlamına gelmez. Bir ürünün veya hizmetin maliyetini değerlendirirken uzun vadeli olarak toplam masrafları düşünün. Daha ucuz bir ürün alıp servise ve tamire çok daha fazla para ödemeniz hiç mantıklı bir alışveriş olmayacaktır. Sizin için önemli olanı anlamak için seçenekleri araştırın ve mağazaları karşılaştırın. İhtiyacınız olmayan ve belki de hiç kullanmayacağınız özellikler için paranızı boşa harcamayın.
✓ Markalı ürünlerin veya hizmetlerin en iyileri olduğunu düşünmeyin. Görsel reklamlara servet harcayan şirketlere karşı şüpheyle yaklaşın. Markalaşma genelde oldukça fazla masraf gerektiren bir girişimdir. Gözler kapatılarak yapılan tadım testleri tüketicilerin yüksek ve düşük fiyatlara sahip markalar arasındaki farkı kolaylıkla fark edemediklerini göstermiştir. Satın aldığınız ürünlerin sahip olduğu ismin ve imajın neden önemli olduğunu sorgulayın. Şirketler bir imaj oluşturmak ve geliştirmek için çok fazla para harcar. Harcadıkları bu paranın ürünün testine veya performansına hiçbir etkisi yoktur.
Alışveriş yaparken marketin kendi markasını da dikkate alın. Çoğu zaman ürünün içindekiler kısmı marka ürünlerinkiyle aynıdır. (Hatta aynı şirket tarafından üretilmiş bile olabilir.). Sadece isim için para harcamanıza gerek yok.
✓ Para iadelerinizi alın. Hiç satın aldıktan sonra anlatıldığı gibi olmadığını fark ettiğiniz bir ürün oldu mu? Karşılığında ne yaptınız? İnsanların çoğu hiçbir şey yapmaz ve şirketin beladan kurtulmasına izin verir. Paranızı geri isteyin.
Eğer bir çalışanın verdiği bilgiler ve yaptığı yardımlar sizi tatmin edemediyse yöneticisiyle konuşmak isteyin. Eğer bu konuda başarısız olduysanız ve ürünü kredi veya debit kartınız ile satın aldıysanız, kredi kartı şirketini arayıp bu işleme itiraz edin. İtiraz etmek ve paranızı geri almak için genelde 60 gününüzün olduğunu aklınızda bulundurun.
✓ Harcamalarınızı kısın. Para harcadığınız şeyler bazen gerçekten istediğiniz ve ihtiyaç duyduğunuz şeylerden çok alışkanlıklardan ibarettir. Örneğin bazı insanlar sadece yakınlarında olan mağazalardan alışveriş yaparlar. Paranızı nerede harcamak istediğinize dair öncelikler belirleyin ve buna göre kararlar verin.
✓ Tüketici kredilerini kullanmayın. Zamanla değer kaybeden tüketici ürünleri (araba ve elektronik gibi) satın almak için borç almak uzun vadeli finansal sağlığınız için oldukça zararlıdır. O an paranız neye yetiyorsa onu satın alın. Eğer aylarca veya yıllarca borç ödemeye ya da araba kirası ödemeye mecbur kalacaksanız, aldığınızı o anki paranızla kesin olarak karşılayamazsınız. Tüketici kredilerinde faiz oranı genelde yüksektir ve vergiden düşülemez.
Çok fazla ve dikkatsizce harcama yaparsanız, gelirinize zarar verir ve gelecekteki ihtiyaçlarınızı karşılamakta zorlanabilirsiniz. Birikimleriniz gittikçe azalır, borçlarınız birikebilir ve hem bireysel hem de finansal hedeflerinizi gerçekleştiremeyebilirsiniz.